kaybolan mesleklerimiz: AĞAÇ TORNACILIĞI [email protected] 01/06/2014
Özgün düşüncenin ve kabiliyetin alet hüneriyle ağaca yansıması. Sabır ve dikkatin ağaçtaki son hali. Günümüzde bu sabırla tornasının başında aşk ile çalışan kaç kişi bulabilirsiniz. Çok zor. Ben ise iki tane buldum. Birisi Beypazarı'nda atölyesinde tornasının başında, diğeri ise Gerede'de Samat Köyü'nde evinin bahçesinde açık havada tornasının başında.
Gerede Samat Köyü'nde evinin bahçesinde kendi düşünce ürünü ağaç tornası. Yani torna tezgahını da kendisi kurmuş, üstelik yine ağaçtan. 71 Yaşında hâlâ canlı, hâlâ tezgâhında çalışırken yüzü gülüyor. Sanki "beni hayata bağlayan bu tezgâh" der gibi. Ağaç torna ustası Hacı Ahmet KAYIŞLI, aslında benim akranlarımın hepsinin çocukluğundan tanıdığı "Pullukçu Dede"miz. Aslında O ilginç fikirlerin cesaretli uygulayıcısı. Traktörün arkasına onun yaparak taktığı pulluk daha güzel sonuç alırdı. Sonra mesela saçtan yaptığı traktöre kayışla bağlanarak çalışan patoz herkesin almak için sıraya girdiği bir aletti. Buğday saplarını saman yapıyor, buğdayı ayırıyordu. Zaman aktı gitti hızla, zaman şimdiki zaman, ama Dedemiz ağaç tornacısı olmuş ve 35 yıldır. Tornasında siparişle aldığı çam, kayın, gürgen, meşe ağacından merdiven ve balkon trabzanı çekiyor. Kendi evinin balkon ve merdiven konsollarını, ahşap kaplamasını kendisi yapmış. Özel hobi ürünü maket camiyi gösterdi. İçini aydınlatmış. Dışına şadırvan ve musalla taşı bile koymuş. Dijital saat koymuş, namaz vakitlerinde müezzin ezan okuyor. "İstanbul'daki selatin camilerinden birini yapacağım" diyor. Bizde "inşallah" diyoruz. İnsanı yaşatan hayata bağlayan idealleri değil midir? "Hep ilhamı kafama Allah koydu. Ben de uyguladım." diyen kinden, garezden, gıybetten, hasetten uzak; kimseye zararı dokumamış, masum ve Allah'a adanmış bir ömür. Güzel fikirlerini sonucunu düşünmeden, cesaretle uygulamış etrafına hep faydalı olmuş, yine oluyor. Hurda gaz tankından hava kompresörü yapmış, köydeki traktör ve otomobillerin lastiklerine hava basıyor, parasız. Çocukların toplarını şişiriyor, parasız. Köydeki evlerdeki dikiş makinelerinin yegane tamircisi, kendinden parça bile değiştiren tamirci. "Şimdilik boş zamanımı dolduruyor bu trabzan işi, elde çekilmiş ağaç kıymeti ve değerini bilenler sayesinde harçlığımı çıkarıyorum. Ne yapalım Allah bilir, bundan sonra ne yapacağımız da. Şimdiye kadar aç koymadı, açık koymadı, kimseye muhtaç etmedi, şimdiden sonra da etmez inşallah Yaradan'ım." diyor. Allah sağlık ve afiyet versin. Bileğine güç versin, bu yüreği cesaret dolu, Allah'a tevekkül dolu Hacı Ahmet KAYIŞLI dedemizin.
Gerede Samat Köyü'nde evinin bahçesinde kendi düşünce ürünü ağaç tornası. Yani torna tezgahını da kendisi kurmuş, üstelik yine ağaçtan. 71 Yaşında hâlâ canlı, hâlâ tezgâhında çalışırken yüzü gülüyor. Sanki "beni hayata bağlayan bu tezgâh" der gibi. Ağaç torna ustası Hacı Ahmet KAYIŞLI, aslında benim akranlarımın hepsinin çocukluğundan tanıdığı "Pullukçu Dede"miz. Aslında O ilginç fikirlerin cesaretli uygulayıcısı. Traktörün arkasına onun yaparak taktığı pulluk daha güzel sonuç alırdı. Sonra mesela saçtan yaptığı traktöre kayışla bağlanarak çalışan patoz herkesin almak için sıraya girdiği bir aletti. Buğday saplarını saman yapıyor, buğdayı ayırıyordu. Zaman aktı gitti hızla, zaman şimdiki zaman, ama Dedemiz ağaç tornacısı olmuş ve 35 yıldır. Tornasında siparişle aldığı çam, kayın, gürgen, meşe ağacından merdiven ve balkon trabzanı çekiyor. Kendi evinin balkon ve merdiven konsollarını, ahşap kaplamasını kendisi yapmış. Özel hobi ürünü maket camiyi gösterdi. İçini aydınlatmış. Dışına şadırvan ve musalla taşı bile koymuş. Dijital saat koymuş, namaz vakitlerinde müezzin ezan okuyor. "İstanbul'daki selatin camilerinden birini yapacağım" diyor. Bizde "inşallah" diyoruz. İnsanı yaşatan hayata bağlayan idealleri değil midir? "Hep ilhamı kafama Allah koydu. Ben de uyguladım." diyen kinden, garezden, gıybetten, hasetten uzak; kimseye zararı dokumamış, masum ve Allah'a adanmış bir ömür. Güzel fikirlerini sonucunu düşünmeden, cesaretle uygulamış etrafına hep faydalı olmuş, yine oluyor. Hurda gaz tankından hava kompresörü yapmış, köydeki traktör ve otomobillerin lastiklerine hava basıyor, parasız. Çocukların toplarını şişiriyor, parasız. Köydeki evlerdeki dikiş makinelerinin yegane tamircisi, kendinden parça bile değiştiren tamirci. "Şimdilik boş zamanımı dolduruyor bu trabzan işi, elde çekilmiş ağaç kıymeti ve değerini bilenler sayesinde harçlığımı çıkarıyorum. Ne yapalım Allah bilir, bundan sonra ne yapacağımız da. Şimdiye kadar aç koymadı, açık koymadı, kimseye muhtaç etmedi, şimdiden sonra da etmez inşallah Yaradan'ım." diyor. Allah sağlık ve afiyet versin. Bileğine güç versin, bu yüreği cesaret dolu, Allah'a tevekkül dolu Hacı Ahmet KAYIŞLI dedemizin.