kibar olmak [email protected] 10/05/2016
Hayatın bir üslûbu vardır. Uluorta ve başkalarını rahatsız edecek hareketler hoş görülmez. Adına "Görgü Kuralları" dediğimiz minik ve sevimli kanunlara mutlaka uymak gerekir.
Kim olursak olalım, edepli ve seviyeli yaşamak zorundayız. Unutmayalım, insanı ele veren, görgüsü ya da görgüsüzlüğüdür.
-- o O o --
Kimse kendi çocuğunu başkaları önünde öpüp mıncıklayamaz, sevemez. Başkalarını görünce çocuklarını azarlayamaz, hırpalayamaz, bu hareket terbiye etmek hiç değildir. Bu marifet kendini etkisizleştirir. Anne babanın; çocuklarını överek anlatması, bunu âdet haline getirmesi yakışıksızdır.
Çocuklar, anne ve babalarından daha az konuşur. Büyükler konuşurken yerli yersiz araya girip söz bölmez. Ailelerinin sigortasıdır. Terbiye ve nezaket konusunda bulundukları her yerde ailelerinin seviye göstergesidir. Bu sebeple anne-baba yanında veya anne-babanın bulunmadığı yerlerde onların onayı olmayan hiçbir hareket veya fiilde bulunmazlar. Çünkü davranışları ile aile saadetine ya artı ya da eksi değer katarlar.
Çocukların, edep, terbiye, nezaket, giyim tarzı, oturma şekli, konuşması, susması, gülmesi, annedendir. "Kuş gördüğü yuvayı yapar" Özellikle kızlar anneden aldıkları bu zenginliği evlenince önce koluna girdiği eşiyle birlikte evinde uygular, sonrada çocuklarında dener ve uygular.
-- o O o --
Lokantaya, otele, gazinoya varıldığında kapıyı koca açar ve önce girer. (Çünkü içerisi yabancı bir mekândır.) Hanım arkadan gelir. Çıkarken bu defa hanım öndedir.
Yemek yerken ağız şapırdatılmaz. Ağızda lokma varken konuşulmaz, gülünmez… Çorba veya yemek tabağının üzerine eğilinmez… Zeytin yerken çekirdeği el ile alıp koyamazsınız. Çekirdek ağızdan çatala aktarılır ve tabağın kenarına çatalla bırakılır. Misafirden evvel yemek bitirmek, sofradan kalkmak çok ayıptır. Yemek biter bitmez tuvalete gidilmez.
Kapıdan çıkarken soldakine yol verilir. Çünkü soldaki şahıs; önem verdiği, saydığı kişiyi sağına almıştır. O da (rütbe, yaş, mevkice kendinden önde gelen) hatırlı kişiye kapıyı açıp buyur edecektir. Yani, soldakine.
-- o O o --
Merdivenden çıkarken (az sonra kiminle, neyle karşılaşılacağı bilinmediğinden) erkek önde olur. Merdiven inişlerinde kadın daima arkadadır. (Düşerse erkeğe tutunacaktır.)
Misafirlikler seviyeye ve statüye göredir. Davet edilmeyen yere gidilmez. Her davet edilen yere de gidilmez. Davete icabet, karşılıklı değer katmalıdır. Misafirliğe yerine ve duruma göre hediye ile gidilir. Misafirlik bitiminde (ev sahibine) telefonla, mümkünse ertesi gün gösterilen yakınlık için teşekkür edilir.
-- o O o --
Evde pijama ile oturulmaz, pijamayla gezinip televizyon seyredilmez. Pijama sadece yatarken giyilmelidir. Pijama ile sokağa çıkılmaz. Evde pijama niyetiyle giyilen kıyafetle de çıkılmaz. İnsanı basitleştirir.
Her evin kendi içinde bir uyumu vardır. Misafir o akordu bozmamaya çalışır. Orayı burayı karıştırmak, bir bahane uydurup yatak odasına girmek, sebepsiz yere kalkıp buzdolabını açıp bakmak, banyodaki eşyaların yerini değiştirmek, yanında telefonu varken, evin telefonu ile uzun uzun şehir dışı akraba görüşmesi yapmak, televizyonla oynamak, bilgisayarla ilgilenmek ve karıştırmak, akvaryuma yem vermek, çiçek saksılarına bakıp koparmak yakışıksız davranışlardır.
-- o O o --
Hanımsanız, ikide bir ağız dolusu kahkaha atamazsınız. Kocanızı başkalarının yanında küçük düşüremezsiniz. Erkekseniz, hanımınızı mahcup edemezsiniz, marifet değildir.
Biri size bir şey anlatırken başka yere, başka işe göz atılmaz. Telefona bakılmaz, kalkıp dışarı çıkılmaz..
Erkekler iki renkten fazla giyinemez. Kıyafetlerde renk simetrisi kişiye şıklık kazandırır. Mümkünse ayakkabı ve kemer aynı renkten seçilmeli. Ama en önemlisi temiz olmalı. Temiz kokmalı.
-- o O o --
Uzun lafın kısası insanın gramajını, bu kurallara uyup uymadığı belirler. Kişinin kendine özenmesi, etrafına ve karşısındakilere değer verdiğinin göstergesidir.
Herkese zarif ve kibar olmayı dilerim…
Kim olursak olalım, edepli ve seviyeli yaşamak zorundayız. Unutmayalım, insanı ele veren, görgüsü ya da görgüsüzlüğüdür.
-- o O o --
Kimse kendi çocuğunu başkaları önünde öpüp mıncıklayamaz, sevemez. Başkalarını görünce çocuklarını azarlayamaz, hırpalayamaz, bu hareket terbiye etmek hiç değildir. Bu marifet kendini etkisizleştirir. Anne babanın; çocuklarını överek anlatması, bunu âdet haline getirmesi yakışıksızdır.
Çocuklar, anne ve babalarından daha az konuşur. Büyükler konuşurken yerli yersiz araya girip söz bölmez. Ailelerinin sigortasıdır. Terbiye ve nezaket konusunda bulundukları her yerde ailelerinin seviye göstergesidir. Bu sebeple anne-baba yanında veya anne-babanın bulunmadığı yerlerde onların onayı olmayan hiçbir hareket veya fiilde bulunmazlar. Çünkü davranışları ile aile saadetine ya artı ya da eksi değer katarlar.
Çocukların, edep, terbiye, nezaket, giyim tarzı, oturma şekli, konuşması, susması, gülmesi, annedendir. "Kuş gördüğü yuvayı yapar" Özellikle kızlar anneden aldıkları bu zenginliği evlenince önce koluna girdiği eşiyle birlikte evinde uygular, sonrada çocuklarında dener ve uygular.
-- o O o --
Lokantaya, otele, gazinoya varıldığında kapıyı koca açar ve önce girer. (Çünkü içerisi yabancı bir mekândır.) Hanım arkadan gelir. Çıkarken bu defa hanım öndedir.
Yemek yerken ağız şapırdatılmaz. Ağızda lokma varken konuşulmaz, gülünmez… Çorba veya yemek tabağının üzerine eğilinmez… Zeytin yerken çekirdeği el ile alıp koyamazsınız. Çekirdek ağızdan çatala aktarılır ve tabağın kenarına çatalla bırakılır. Misafirden evvel yemek bitirmek, sofradan kalkmak çok ayıptır. Yemek biter bitmez tuvalete gidilmez.
Kapıdan çıkarken soldakine yol verilir. Çünkü soldaki şahıs; önem verdiği, saydığı kişiyi sağına almıştır. O da (rütbe, yaş, mevkice kendinden önde gelen) hatırlı kişiye kapıyı açıp buyur edecektir. Yani, soldakine.
-- o O o --
Merdivenden çıkarken (az sonra kiminle, neyle karşılaşılacağı bilinmediğinden) erkek önde olur. Merdiven inişlerinde kadın daima arkadadır. (Düşerse erkeğe tutunacaktır.)
Misafirlikler seviyeye ve statüye göredir. Davet edilmeyen yere gidilmez. Her davet edilen yere de gidilmez. Davete icabet, karşılıklı değer katmalıdır. Misafirliğe yerine ve duruma göre hediye ile gidilir. Misafirlik bitiminde (ev sahibine) telefonla, mümkünse ertesi gün gösterilen yakınlık için teşekkür edilir.
-- o O o --
Evde pijama ile oturulmaz, pijamayla gezinip televizyon seyredilmez. Pijama sadece yatarken giyilmelidir. Pijama ile sokağa çıkılmaz. Evde pijama niyetiyle giyilen kıyafetle de çıkılmaz. İnsanı basitleştirir.
Her evin kendi içinde bir uyumu vardır. Misafir o akordu bozmamaya çalışır. Orayı burayı karıştırmak, bir bahane uydurup yatak odasına girmek, sebepsiz yere kalkıp buzdolabını açıp bakmak, banyodaki eşyaların yerini değiştirmek, yanında telefonu varken, evin telefonu ile uzun uzun şehir dışı akraba görüşmesi yapmak, televizyonla oynamak, bilgisayarla ilgilenmek ve karıştırmak, akvaryuma yem vermek, çiçek saksılarına bakıp koparmak yakışıksız davranışlardır.
-- o O o --
Hanımsanız, ikide bir ağız dolusu kahkaha atamazsınız. Kocanızı başkalarının yanında küçük düşüremezsiniz. Erkekseniz, hanımınızı mahcup edemezsiniz, marifet değildir.
Biri size bir şey anlatırken başka yere, başka işe göz atılmaz. Telefona bakılmaz, kalkıp dışarı çıkılmaz..
Erkekler iki renkten fazla giyinemez. Kıyafetlerde renk simetrisi kişiye şıklık kazandırır. Mümkünse ayakkabı ve kemer aynı renkten seçilmeli. Ama en önemlisi temiz olmalı. Temiz kokmalı.
-- o O o --
Uzun lafın kısası insanın gramajını, bu kurallara uyup uymadığı belirler. Kişinin kendine özenmesi, etrafına ve karşısındakilere değer verdiğinin göstergesidir.
Herkese zarif ve kibar olmayı dilerim…