yöneticilik üzerine [email protected] 08/10/2013
Yöneticiler günü sebebi ile bugün kamu kurumlarının ve iş dünyasının kuruluşlarının olmazsa olmazı organizasyonun kalbi yöneticiler üzerine konuşacağız.
İş dünyasında ayakta ve hayatta kalabilmek için iyi yöneticiler aramakta veya şirketlerden transfer etmekteler. Bazı şirketler ise yöneticilerini kendi içerisinden yetiştirmekte böylece yoğun bir yönetici yetiştirme programı uygulamakta. Bunun için yapılan eğitim ise bir yatırım olarak kabul edilmekte.
Yönetim konusunda çıkan kitaplar arasında en çok aranan ve okunan ise başarılı yöneticinin sırları yer almakta. Yönetim otoritelerinin bu sahadaki seminerleri ise en çok talep gören seminerlerin başında gelmektedir.
Her şirketin olmazsa olmaz şartı bir yöneticiye sahip olması. Yöneticisiz bir şirket ile yöneticisi olan bir şirket daha başlangıçta iş dünyasındaki yeri ile hemen fark edilir. Şefsiz bir orkestra ile şefi olan bir orkestranın eser icra etmesi gibi. Bu açıdan kuruluşun temsilcisi, çalışanların önderi, alınan kararların son onay yeri olması sebebi ile yöneticiler organizasyonun kalbi özelliğini taşımakta.
İş dünyasında çalışanlarını iyi motive edebilen, onların heyecan ve heveslerini kırmadan yönlendirebilen, problemlerinde çözüm ortağı, zor anlarında rehber ve danışman olan yöneticiler gerçekten çok büyük bir yükün altında. Şirket çalışanlarına şefkat, iyi niyet, tevazu, sevgi, güven, cömertlik ve dürüstlükle yaklaşan yöneticiler vizyonlarını gerçekleştirmektedirler.
İş dünyasında genel kabule göre, başarılı bir yöneticinin öncelikle iş sahibinin hedefini, vizyonunu tam olarak kavraması gerekiyor. Sonra insanlarla başarılı bir iletişim kurması arzu edilen ve beklenen bir durum. Ayrıca danışacağı kişileri seçmesini bilen ve mevzuata da tam hakimiyet kurmuş olması kendisine duyulan güveni sağlamlaştırmaktadır.
İyi bir yöneticinin sahip olması gereken özellikleri şu örnek olayı aktararak, görevin önemini daha iyi kavramamıza yardımcı olacaktır.
"Bir gün, odama giren bir memur bana : -Efendim, siz birlikte çalıştığım arkadaşımı bir derece terfi ettirdiniz. Yaş ve kademe bakımından aramızda bir fark yoktur. Öğrenimimiz aynı. O benden daha yakışıklı da değil. Böyle olduğu halde beni terfi ettirmiyorsunuz, dedi..
İşimden başımı kaldırdım: -Sokakta gürültüler var, duyuyor musunuz, nedir acaba?
Memur can sıkıntısı ile cevap verdi: -Gidip sorayım efendim.
Biraz sonra döndü: -Bir arabaymış efendim,
-Yükü neymiş?
-Gidip bakayım efendim.
Döndüğünde: -Arabanın yükü bir sürü çuval efendim.
-Çuvallarda ne varmış?
-Gidip bakayım efendim.
Biraz sonra döndüğünde: -Çuvallarda çimento varmış efendim.
-Bu araba nereye gidiyormuş?
-Gidip bakayım efendim.
Biraz sonra dönüp cevap verdi:- X ve Y inşaat şirketinin merkez şantiyesine gidiyormuş efendim.
- Çok güzel. Şimdi bana terfi eden arkadaşını çağırır mısınız? Hani şu haksız yere terfi eden arkadaşınız.
Diğeri geldi. Ben : - Sokakta bir takım gürültüler oluyor. Nedir acaba?- Gidip bakayım efendim.
Döndüğü zaman şöyle cevap verdi:- Kırk çuval portland çimentosu yüklü bir araba. X ve Y inşaat şirketinin merkez şantiyesine gidiyormuş. Z kargosuna ait kamyon, çuvalları istasyondan almış, çuvallardan biri yolda patladığı için şimdi onu değiştiriyorlarmış."
Şirketlerini başarıya götüren, alanında uçuran yöneticilerin kapılarını her zaman çalışanlarına açık tuttukları gözlemlenmiştir. Yanına yaklaşılması kolay olan bu yöneticiler çalışanlarına büyük bir samimiyetle inanmakta ve güvenmekte. Çalışanları tarafından da aynı duygularla sevilmekte. Hiç kimseye sertlik göstermeyen, tatlı dilli ve güler yüzlü bu yöneticiler ayrıca, hiç kimseyi de tenkit etmemekte.
Başarılı bir yöneticinin ajandasının ilk sayfa notu: * Sağlığımı koruyacağım.
* Daha az televizyon izleyip, daha çok kitap okuyacağım.
* Gelecek yaz tatile gideceğim.
* Sinirlerime hakim olup mutlaka gülümseyeceğim.
* Kemerimi takarak, kurallara uyarak, sakin ve dikkatli araba kullanacağım.
* İnternet ve bilgisayarı öğreneceğim.
* Yerime adam yetiştireceğim.
Hiçbir başarı kendiliğinden gelmez. Çaba ister, süreklilik ister, kararlılık ister, sabır ister, heyecan ister. Bizimde temennimiz iş dünyasında bütün çalışanların, sevdikleri işte, sevdikleri arkadaşları ile ve sevdikleri yöneticilerle birlikte olması.
“Bir gün adaletle hükmetmek, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır”
Hz. Muhammed ( SAV )
İş dünyasında ayakta ve hayatta kalabilmek için iyi yöneticiler aramakta veya şirketlerden transfer etmekteler. Bazı şirketler ise yöneticilerini kendi içerisinden yetiştirmekte böylece yoğun bir yönetici yetiştirme programı uygulamakta. Bunun için yapılan eğitim ise bir yatırım olarak kabul edilmekte.
Yönetim konusunda çıkan kitaplar arasında en çok aranan ve okunan ise başarılı yöneticinin sırları yer almakta. Yönetim otoritelerinin bu sahadaki seminerleri ise en çok talep gören seminerlerin başında gelmektedir.
Her şirketin olmazsa olmaz şartı bir yöneticiye sahip olması. Yöneticisiz bir şirket ile yöneticisi olan bir şirket daha başlangıçta iş dünyasındaki yeri ile hemen fark edilir. Şefsiz bir orkestra ile şefi olan bir orkestranın eser icra etmesi gibi. Bu açıdan kuruluşun temsilcisi, çalışanların önderi, alınan kararların son onay yeri olması sebebi ile yöneticiler organizasyonun kalbi özelliğini taşımakta.
İş dünyasında çalışanlarını iyi motive edebilen, onların heyecan ve heveslerini kırmadan yönlendirebilen, problemlerinde çözüm ortağı, zor anlarında rehber ve danışman olan yöneticiler gerçekten çok büyük bir yükün altında. Şirket çalışanlarına şefkat, iyi niyet, tevazu, sevgi, güven, cömertlik ve dürüstlükle yaklaşan yöneticiler vizyonlarını gerçekleştirmektedirler.
İş dünyasında genel kabule göre, başarılı bir yöneticinin öncelikle iş sahibinin hedefini, vizyonunu tam olarak kavraması gerekiyor. Sonra insanlarla başarılı bir iletişim kurması arzu edilen ve beklenen bir durum. Ayrıca danışacağı kişileri seçmesini bilen ve mevzuata da tam hakimiyet kurmuş olması kendisine duyulan güveni sağlamlaştırmaktadır.
İyi bir yöneticinin sahip olması gereken özellikleri şu örnek olayı aktararak, görevin önemini daha iyi kavramamıza yardımcı olacaktır.
"Bir gün, odama giren bir memur bana : -Efendim, siz birlikte çalıştığım arkadaşımı bir derece terfi ettirdiniz. Yaş ve kademe bakımından aramızda bir fark yoktur. Öğrenimimiz aynı. O benden daha yakışıklı da değil. Böyle olduğu halde beni terfi ettirmiyorsunuz, dedi..
İşimden başımı kaldırdım: -Sokakta gürültüler var, duyuyor musunuz, nedir acaba?
Memur can sıkıntısı ile cevap verdi: -Gidip sorayım efendim.
Biraz sonra döndü: -Bir arabaymış efendim,
-Yükü neymiş?
-Gidip bakayım efendim.
Döndüğünde: -Arabanın yükü bir sürü çuval efendim.
-Çuvallarda ne varmış?
-Gidip bakayım efendim.
Biraz sonra döndüğünde: -Çuvallarda çimento varmış efendim.
-Bu araba nereye gidiyormuş?
-Gidip bakayım efendim.
Biraz sonra dönüp cevap verdi:- X ve Y inşaat şirketinin merkez şantiyesine gidiyormuş efendim.
- Çok güzel. Şimdi bana terfi eden arkadaşını çağırır mısınız? Hani şu haksız yere terfi eden arkadaşınız.
Diğeri geldi. Ben : - Sokakta bir takım gürültüler oluyor. Nedir acaba?- Gidip bakayım efendim.
Döndüğü zaman şöyle cevap verdi:- Kırk çuval portland çimentosu yüklü bir araba. X ve Y inşaat şirketinin merkez şantiyesine gidiyormuş. Z kargosuna ait kamyon, çuvalları istasyondan almış, çuvallardan biri yolda patladığı için şimdi onu değiştiriyorlarmış."
Şirketlerini başarıya götüren, alanında uçuran yöneticilerin kapılarını her zaman çalışanlarına açık tuttukları gözlemlenmiştir. Yanına yaklaşılması kolay olan bu yöneticiler çalışanlarına büyük bir samimiyetle inanmakta ve güvenmekte. Çalışanları tarafından da aynı duygularla sevilmekte. Hiç kimseye sertlik göstermeyen, tatlı dilli ve güler yüzlü bu yöneticiler ayrıca, hiç kimseyi de tenkit etmemekte.
Başarılı bir yöneticinin ajandasının ilk sayfa notu: * Sağlığımı koruyacağım.
* Daha az televizyon izleyip, daha çok kitap okuyacağım.
* Gelecek yaz tatile gideceğim.
* Sinirlerime hakim olup mutlaka gülümseyeceğim.
* Kemerimi takarak, kurallara uyarak, sakin ve dikkatli araba kullanacağım.
* İnternet ve bilgisayarı öğreneceğim.
* Yerime adam yetiştireceğim.
Hiçbir başarı kendiliğinden gelmez. Çaba ister, süreklilik ister, kararlılık ister, sabır ister, heyecan ister. Bizimde temennimiz iş dünyasında bütün çalışanların, sevdikleri işte, sevdikleri arkadaşları ile ve sevdikleri yöneticilerle birlikte olması.
“Bir gün adaletle hükmetmek, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır”
Hz. Muhammed ( SAV )