yeşilay [email protected] 03.03.2015
05 Mart 1920 Yeşilay Cemiyeti'nin kuruluş günü, yani içinde bulunduğumuz hafta, işte bu sebeple aynı zamanda Yeşilay Haftası.
Yeşilay Cemiyeti’nin, kurulduğu tarihten bugüne kadar, sınırlı imkânlarına rağmen, yaptığı hizmetler, her türlü takdirin üzerindedir. Yeşilay hizmetlerinin bütün vatan sathına yayılması için maddi ve manevi desteğe ihtiyacı vardır. Uyuşturucu kültürü ile mücadelede, Yeşilay’ın üstün hizmet anlayışı bütün kurum ve kuruluşlarımız tarafından örnek alınmaktadır. Yeşilay Cemiyeti Genel Merkezi her yıl, TBMM’ye ve devletin yetkili mercilerine gereken bilgi, belge ve dokümanları sunmaktadır. Her yıl okullara ve eğitim kurumlarına uyarıcı ve eğitici dergi, ilân, broşür, videokaset, hazırlanarak gönderilmektedir. Her öğretim yılında 2000’nin üzerinde konferans ve seminer verilmektedir.
Yeşilay Cemiyeti, Kurtuluş Savaşı esnasında kurulmuştur. I.Dünya savaşı sonunda bütün yurdumuzun işgal edilmiş olmasına rağmen, milletimizde istiklâl ve mücadele azminin sönmediğini gören düşman, top ve tüfekle yenemediği Türk varlığını içten çökertmek için alkol ve uyuşturucu maddelere başvurmuştu. Limanlarımıza uğrayan düşman gemileri, beraberinde getirdiği uyuşturucu ve içkileri el altından halkımıza ve bilhassa yurt savunmasının faal unsuru olan gençlerimize ulaştırıyordu. Kısa zamanda alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, salgın halini almaya yüz tutmuştu. Bu faciayı gören vatansever aydınlarımız, halkımız ve gençlerimizi uyarmak ve bu yolda mücadele etmek için, “Türkiye Yeşilay Cemiyeti”ni kurdular. Cemiyetin Genel Merkezi İstanbul’da olup, değişik il ve ilçelerde 45 dolayında şube ve temsilciği vardır. Yeşilay, zararlı alışkanlıklarla mücadele ve bu konuda bilhassa gençliğin korunmasına matuf çalışmalar yapmak görevini üstlenen bir dokümantasyon ve eğitim kurumudur. Devlet kurumları ile bilhassa Milli Eğitim kurumlarıyla işbirliği yaparak bu hizmetini sürdürmektedir.
Yeşilay’ın amacı; ülkemizdeki ahlâki ve kültürel bir kalkınma atmosferi içinde; içki ve uyuşturucu madde-sigara dahil-tüketimini, devlet organları ile de iş ve gönül birliği yaparak, en aza indirmektir. Yeşilay bu amaca ulaşmak için: A) Konferanslar, radyo-televizyon konuşmaları, geziler, sergiler, kurs ve seminerler tertiplemektedir. Kültür ve sanat çalışmaları yapmaktadır. B ) Alkol ve uyuşturucu düşkünlerinin tedavisinde yol gösterir. Yardımcı olur. C ) Okul ve kurumlarda yapılacak çalışmaların doküman, videokaset, afiş ve pankart ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. D ) Alkollü içki ve uyuşturucu maddelerin zararlarına karşı mücadele yolunda gerekli tedbir ve kararların alınmasını temin için hükümet ve yetkili merciler nezdinde teşebbüslerde bulunur. E ) Kendi konularında bölgesel çalışmalar yapmak için şubeler açar. F ) Bilhassa bu çalışmalarda ülkemizin geleceği demek olan gençlerimizin uyarılması ve korunması konusunu ön plânda tutar.
Sigara, İçki, Uyuşturucu maddeler, beraberinde gelen davranış bozukluğu, kumar alışkanlığı, aile yapımızı bozan tahrip eden zina yanlışlığı, hep bizi üzen, kahreden, olaylar, fiiller değil mi? İşte Yeşilay Cemiyeti, bunun için var. Olmasını istemediğimiz bu yanlışları, yanlışlıkları önlemeye çalışıyor.
İçki, içildiği zaman sarhoşluk veren alkollü sıvıların genel adıdır. İçkiyi dinimiz yasakladığı gibi, tıpta yasaklamıştır. İçki giren vücutta geçici ve kalıcı tahribatlar yapar, davranış bozuklukları yaptırır, aile hayatına zarar verir, sevgi ve saygıyı öldürdüğü, kişinin kendisine zarar verdirdiği gibi, başkalarına da zarar verdirir. Uyuşturucu maddelere gelince, direkt olarak kullanıldığında kimyasal niteliği ile kişinin merkezi sinir sistemini etkilemekte ve buna bağlı olarak da ferdin bünyesinde fiziki ve psikolojik bağımlılık meydana getirerek kişide duygusal dengesizlikler, düşünme sürecinde anormallikler ve davranış bozuklukları yaratarak insanın ruhsal durumu, çalışma ve zihni faaliyetlerini korkunç bir şekilde değiştirmektedir.
Son yıllarda uyuşturucu madde kaçakçılığı ve ticareti basit bireysel suç olmaktan çıkmış, büyük sermaye birikimini sağlayan ideolojik yönlü organize faaliyetler şeklini almıştır. Ayrıca bazı çıkarcı kişilerin veya yasadışı örgütlerin parasal kaynağı haline gelmiştir. Türkiye’nin dünya üzerindeki coğrafi konumu sebebiyle, Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren bir transit yol güzergâhında olma özelliği, uyuşturucu trafiğindeki önemini artırmaktadır. Bilhassa kişiliği gelişmemiş veya ailevi sebeplerden dolayı sıkıntı ve bunalıma girmiş olan gençlerimiz, kötü niyetli uyuşturucu satıcılarının ağına daha çabuk düşmekte, dolayısıyla beyaz ölüme mahkum edilmektedir. Yürekleri acıma duygusundan yoksun olan uyuşturucu satıcıları, hemen hemen her gün pek çok ülke gencinin ölümüne sebep olmakta ve toprağın karanlığına gömmektedir.
Bilhassa büyüklere düşen sorumluluk; gençlerin, önündeki içki, sigara, uyuşturucu, kumara giden yolları kapatmak, onlara güzel ilerleyecekleri güzel yollar açmak. Yeşilay Cemiyeti bu noktada kötü alışkanlıkların, toplumumuzdan yok edilmesi için çalışan örnek bir kuruluşumuz. Öyle ise fert fert toplum olarak bu cemiyetin, gönüllü üyesi olmamız, kararlı olmamız, gerekiyor. Önce büyükler örnek olacak, sonra küçükler de onlar gibi olacak, onları örnek alarak büyüyecek, olgunlaşacaklar.
Yeşilay Cemiyeti’nin, kurulduğu tarihten bugüne kadar, sınırlı imkânlarına rağmen, yaptığı hizmetler, her türlü takdirin üzerindedir. Yeşilay hizmetlerinin bütün vatan sathına yayılması için maddi ve manevi desteğe ihtiyacı vardır. Uyuşturucu kültürü ile mücadelede, Yeşilay’ın üstün hizmet anlayışı bütün kurum ve kuruluşlarımız tarafından örnek alınmaktadır. Yeşilay Cemiyeti Genel Merkezi her yıl, TBMM’ye ve devletin yetkili mercilerine gereken bilgi, belge ve dokümanları sunmaktadır. Her yıl okullara ve eğitim kurumlarına uyarıcı ve eğitici dergi, ilân, broşür, videokaset, hazırlanarak gönderilmektedir. Her öğretim yılında 2000’nin üzerinde konferans ve seminer verilmektedir.
Yeşilay Cemiyeti, Kurtuluş Savaşı esnasında kurulmuştur. I.Dünya savaşı sonunda bütün yurdumuzun işgal edilmiş olmasına rağmen, milletimizde istiklâl ve mücadele azminin sönmediğini gören düşman, top ve tüfekle yenemediği Türk varlığını içten çökertmek için alkol ve uyuşturucu maddelere başvurmuştu. Limanlarımıza uğrayan düşman gemileri, beraberinde getirdiği uyuşturucu ve içkileri el altından halkımıza ve bilhassa yurt savunmasının faal unsuru olan gençlerimize ulaştırıyordu. Kısa zamanda alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, salgın halini almaya yüz tutmuştu. Bu faciayı gören vatansever aydınlarımız, halkımız ve gençlerimizi uyarmak ve bu yolda mücadele etmek için, “Türkiye Yeşilay Cemiyeti”ni kurdular. Cemiyetin Genel Merkezi İstanbul’da olup, değişik il ve ilçelerde 45 dolayında şube ve temsilciği vardır. Yeşilay, zararlı alışkanlıklarla mücadele ve bu konuda bilhassa gençliğin korunmasına matuf çalışmalar yapmak görevini üstlenen bir dokümantasyon ve eğitim kurumudur. Devlet kurumları ile bilhassa Milli Eğitim kurumlarıyla işbirliği yaparak bu hizmetini sürdürmektedir.
Yeşilay’ın amacı; ülkemizdeki ahlâki ve kültürel bir kalkınma atmosferi içinde; içki ve uyuşturucu madde-sigara dahil-tüketimini, devlet organları ile de iş ve gönül birliği yaparak, en aza indirmektir. Yeşilay bu amaca ulaşmak için: A) Konferanslar, radyo-televizyon konuşmaları, geziler, sergiler, kurs ve seminerler tertiplemektedir. Kültür ve sanat çalışmaları yapmaktadır. B ) Alkol ve uyuşturucu düşkünlerinin tedavisinde yol gösterir. Yardımcı olur. C ) Okul ve kurumlarda yapılacak çalışmaların doküman, videokaset, afiş ve pankart ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. D ) Alkollü içki ve uyuşturucu maddelerin zararlarına karşı mücadele yolunda gerekli tedbir ve kararların alınmasını temin için hükümet ve yetkili merciler nezdinde teşebbüslerde bulunur. E ) Kendi konularında bölgesel çalışmalar yapmak için şubeler açar. F ) Bilhassa bu çalışmalarda ülkemizin geleceği demek olan gençlerimizin uyarılması ve korunması konusunu ön plânda tutar.
Sigara, İçki, Uyuşturucu maddeler, beraberinde gelen davranış bozukluğu, kumar alışkanlığı, aile yapımızı bozan tahrip eden zina yanlışlığı, hep bizi üzen, kahreden, olaylar, fiiller değil mi? İşte Yeşilay Cemiyeti, bunun için var. Olmasını istemediğimiz bu yanlışları, yanlışlıkları önlemeye çalışıyor.
İçki, içildiği zaman sarhoşluk veren alkollü sıvıların genel adıdır. İçkiyi dinimiz yasakladığı gibi, tıpta yasaklamıştır. İçki giren vücutta geçici ve kalıcı tahribatlar yapar, davranış bozuklukları yaptırır, aile hayatına zarar verir, sevgi ve saygıyı öldürdüğü, kişinin kendisine zarar verdirdiği gibi, başkalarına da zarar verdirir. Uyuşturucu maddelere gelince, direkt olarak kullanıldığında kimyasal niteliği ile kişinin merkezi sinir sistemini etkilemekte ve buna bağlı olarak da ferdin bünyesinde fiziki ve psikolojik bağımlılık meydana getirerek kişide duygusal dengesizlikler, düşünme sürecinde anormallikler ve davranış bozuklukları yaratarak insanın ruhsal durumu, çalışma ve zihni faaliyetlerini korkunç bir şekilde değiştirmektedir.
Son yıllarda uyuşturucu madde kaçakçılığı ve ticareti basit bireysel suç olmaktan çıkmış, büyük sermaye birikimini sağlayan ideolojik yönlü organize faaliyetler şeklini almıştır. Ayrıca bazı çıkarcı kişilerin veya yasadışı örgütlerin parasal kaynağı haline gelmiştir. Türkiye’nin dünya üzerindeki coğrafi konumu sebebiyle, Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren bir transit yol güzergâhında olma özelliği, uyuşturucu trafiğindeki önemini artırmaktadır. Bilhassa kişiliği gelişmemiş veya ailevi sebeplerden dolayı sıkıntı ve bunalıma girmiş olan gençlerimiz, kötü niyetli uyuşturucu satıcılarının ağına daha çabuk düşmekte, dolayısıyla beyaz ölüme mahkum edilmektedir. Yürekleri acıma duygusundan yoksun olan uyuşturucu satıcıları, hemen hemen her gün pek çok ülke gencinin ölümüne sebep olmakta ve toprağın karanlığına gömmektedir.
Bilhassa büyüklere düşen sorumluluk; gençlerin, önündeki içki, sigara, uyuşturucu, kumara giden yolları kapatmak, onlara güzel ilerleyecekleri güzel yollar açmak. Yeşilay Cemiyeti bu noktada kötü alışkanlıkların, toplumumuzdan yok edilmesi için çalışan örnek bir kuruluşumuz. Öyle ise fert fert toplum olarak bu cemiyetin, gönüllü üyesi olmamız, kararlı olmamız, gerekiyor. Önce büyükler örnek olacak, sonra küçükler de onlar gibi olacak, onları örnek alarak büyüyecek, olgunlaşacaklar.