"çanakkale geçilmez" [email protected] 20/03/2018
Bu yazımızda, şanlı tarihimizin parlak zaferlerinden olan ve tarihe “Çanakkale Geçilmez” olarak geçen altın bir olayı yad edeceğiz. Çanakkale’nin geçilmez olduğunu bütün dünyaya ispatladığımız 18 Mart 1915’in yıl dönümünde atalarımıza lâyık olmaya çalışacağız, onları anarak.
Denizde ve karada 250.000 şehide mal olan, kat kat üstün düşman kuvvetlerine karşı iman kuvvetiyle kazandığımız bu muzafferiyet, Türk tarihinde olduğu kadar dünya tarihinde de nadir görülen bir vatan müdafaası örneğidir.
Dünya tarihinin en büyük savunma savaşı: Çanakkale Muharebeleri... Mehmetçiğin, imanla, kan ve barut kokuları arasında, eşsiz yiğitliğiyle, süngüsüyle yazdığı destan:
Çanakkale Geçilmez!..
Bu zafer, maddi yokluğun, mahrumiyetlerin, Mehmetçik tarafından imanla, yiğitlikle, ölüm pahasına telafi edildiği muhteşem destan!..
Çanakkale: Allah’ı bir, Peygamber’i bir, bayrağı bir olanların “Bizden sonra evlâtlarımız yaşasın” diyerek saldırgan batı emperyalizmini, şaşkına çevirdiği yerdir.
Çanakkale: Kuvay-ı Milliye Ruhu’nun ilk defa tam heybetiyle görünmesidir.
Çanakkale: Devler ülkesinde, Devlerin Muharebesidir.
Çanakkale, I.Dünya Harbinin bir parçası ve en önemlisi harbin dönüm noktasıdır. Çünkü Çanakkale Savaşın mihenk noktasıydı. Düğüm burada çözülecekti. Zira diğer cepheler bu cephenin önemini gizleyen kamufle cephelerdi, oyalayıcı cephelerdi. İngiltere ve Fransa’nın, Rusya ile bağlantısı ancak Çanakkale’yi geçebildikleri zaman kurulacak, o zaman da sıkışan Rusya ferahlayacaktı. Çünkü Rus Orduları cephanesiz kalmış, Kafkas cephesinde de Türk Orduları karşısında sıkışmışlar yardım bekliyorlardı. Ayrıca Çanakkale geçilirse Osmanlı başkenti ele geçirilecek böylece Osmanlı İmparatorluğu saf dışı bırakılacaktı. Osmanlının saf dışı bırakılması demek savaşın sonu demekti.
Bütün hazırlıklarını bu düşünce etrafında yoğunlaştıran İngilizler ve Fransızlar, Kara ve Deniz güçlerinin en son sınırına kadar hatta en son yenilikleri bile katarak Çanakkale’de idiler. Denilebilir ki dünyanın en güçlü gemileri burada, sanki bütün İngiliz, Fransız ve sömürgelerinin askerleri burada, ilk defa kullanılan savaş uçakları burada, keşif balonu burada, en son model top ve silahları burada, ilk defa denizaltılar burada kısaca görünürde hiçbir şeyi unutmamışlardı. İngilizlerin Çanakkale çıkartması mucidi W.Chucrhill, bu konuda hatıratında şöyle der: “ Genel Kurmayımız her şeyi düşünmüştü. Askerlere yemek aralarında verilecek çikolatalar ve siperlerin temizliğinde kullanılacak süpürgeler bile malzeme listesinde vardı. Tarihte bu derece titizlikle planlanmış ve hazırlanmış bir başka istila ve çıkartma projesinin var olabileceğini hiç sanmıyorum. Ne var ki Kurmaylarımızın ihtimal hesapları içinde iki şeyi unutmuştuk: Türklerin vatanlarını ne derece kudretle savunabileceklerini ve Mustafa Kemal isimli bir kader adamının karşımıza çıkabileceğini...”
İşte kendilerinin de söylediği ve kabul ettiği gibi gözden kaçan ve unuttukları hesaplamadıkları, tarihin kaderini değiştiren en önemli şey, Türk ordusunun destanlaşacak kahramanlığı ve Mustafa Kemal gibi taktik dehası liderin varoluşuydu. Çanakkale’yi geçilmez yapan güç Türk'ün imanı ve süngüsüdür. O gün orada ölümü hiçe sayarak Mehmetçiğin yaptığı fedakârlık düşmanın plânlarını alt üst etmiş, cepheyi kurtarmış, Rusya’yı saf dışı bırakmış ve Rusya’da ihtilale sebep olmuş, İngiliz bahriye nazırı W.Churchill’in askeri otoritesinin iflasına sebep olmuş, savaşı 3 yıl uzatmış, Osmanlı Devletinin o anda yıkılmasını önlemiş ve daha da önemlisi Milli mücadelenin liderini ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal’i kazandırmıştır .
Bugün Çanakkale Boğazını gören dost düşman, dağlara resmedilmiş bir Mehmetçik ve altında da bir yazı okuyacaktır.
“ DUR YOLCU!
BİLMEDEN BASIP GEÇTİĞİN BU TOPRAK,
BİR DEVRİN BATTIĞI YERDİR ”
İşte oralar bir milletin kalbinin attığı yerdir. Tam 250.000 şehidimiz yatıyor orada!
Sorun Çanakkalelilere, hala geceleri tabur tabur mehmetciğin ayak seslerini duyduklarını söylerler insanın tüyleri diken diken olur. Sorun Çanakkalelilere, yağmur yağdığı zaman hâlâ toprak kokusu yerine etrafı kan kokusunun sardığını söylerler de insanın içi burkulur.
Ezineli Yahya Çavuş'un mütevazi şehitliğinin mezar taşı Çanakkale'yi özetler.
“ Bir kahraman takım ve Yahya Çavuş’tular,
Tam üç alayla burada gönülden vuruştular.
Düşman tümen sanırdı, bu şahane erleri,
Allah’ı arzuladılar, akşama kavuştular.”
Ruhları şad olsun.
Denizde ve karada 250.000 şehide mal olan, kat kat üstün düşman kuvvetlerine karşı iman kuvvetiyle kazandığımız bu muzafferiyet, Türk tarihinde olduğu kadar dünya tarihinde de nadir görülen bir vatan müdafaası örneğidir.
Dünya tarihinin en büyük savunma savaşı: Çanakkale Muharebeleri... Mehmetçiğin, imanla, kan ve barut kokuları arasında, eşsiz yiğitliğiyle, süngüsüyle yazdığı destan:
Çanakkale Geçilmez!..
Bu zafer, maddi yokluğun, mahrumiyetlerin, Mehmetçik tarafından imanla, yiğitlikle, ölüm pahasına telafi edildiği muhteşem destan!..
Çanakkale: Allah’ı bir, Peygamber’i bir, bayrağı bir olanların “Bizden sonra evlâtlarımız yaşasın” diyerek saldırgan batı emperyalizmini, şaşkına çevirdiği yerdir.
Çanakkale: Kuvay-ı Milliye Ruhu’nun ilk defa tam heybetiyle görünmesidir.
Çanakkale: Devler ülkesinde, Devlerin Muharebesidir.
Çanakkale, I.Dünya Harbinin bir parçası ve en önemlisi harbin dönüm noktasıdır. Çünkü Çanakkale Savaşın mihenk noktasıydı. Düğüm burada çözülecekti. Zira diğer cepheler bu cephenin önemini gizleyen kamufle cephelerdi, oyalayıcı cephelerdi. İngiltere ve Fransa’nın, Rusya ile bağlantısı ancak Çanakkale’yi geçebildikleri zaman kurulacak, o zaman da sıkışan Rusya ferahlayacaktı. Çünkü Rus Orduları cephanesiz kalmış, Kafkas cephesinde de Türk Orduları karşısında sıkışmışlar yardım bekliyorlardı. Ayrıca Çanakkale geçilirse Osmanlı başkenti ele geçirilecek böylece Osmanlı İmparatorluğu saf dışı bırakılacaktı. Osmanlının saf dışı bırakılması demek savaşın sonu demekti.
Bütün hazırlıklarını bu düşünce etrafında yoğunlaştıran İngilizler ve Fransızlar, Kara ve Deniz güçlerinin en son sınırına kadar hatta en son yenilikleri bile katarak Çanakkale’de idiler. Denilebilir ki dünyanın en güçlü gemileri burada, sanki bütün İngiliz, Fransız ve sömürgelerinin askerleri burada, ilk defa kullanılan savaş uçakları burada, keşif balonu burada, en son model top ve silahları burada, ilk defa denizaltılar burada kısaca görünürde hiçbir şeyi unutmamışlardı. İngilizlerin Çanakkale çıkartması mucidi W.Chucrhill, bu konuda hatıratında şöyle der: “ Genel Kurmayımız her şeyi düşünmüştü. Askerlere yemek aralarında verilecek çikolatalar ve siperlerin temizliğinde kullanılacak süpürgeler bile malzeme listesinde vardı. Tarihte bu derece titizlikle planlanmış ve hazırlanmış bir başka istila ve çıkartma projesinin var olabileceğini hiç sanmıyorum. Ne var ki Kurmaylarımızın ihtimal hesapları içinde iki şeyi unutmuştuk: Türklerin vatanlarını ne derece kudretle savunabileceklerini ve Mustafa Kemal isimli bir kader adamının karşımıza çıkabileceğini...”
İşte kendilerinin de söylediği ve kabul ettiği gibi gözden kaçan ve unuttukları hesaplamadıkları, tarihin kaderini değiştiren en önemli şey, Türk ordusunun destanlaşacak kahramanlığı ve Mustafa Kemal gibi taktik dehası liderin varoluşuydu. Çanakkale’yi geçilmez yapan güç Türk'ün imanı ve süngüsüdür. O gün orada ölümü hiçe sayarak Mehmetçiğin yaptığı fedakârlık düşmanın plânlarını alt üst etmiş, cepheyi kurtarmış, Rusya’yı saf dışı bırakmış ve Rusya’da ihtilale sebep olmuş, İngiliz bahriye nazırı W.Churchill’in askeri otoritesinin iflasına sebep olmuş, savaşı 3 yıl uzatmış, Osmanlı Devletinin o anda yıkılmasını önlemiş ve daha da önemlisi Milli mücadelenin liderini ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal’i kazandırmıştır .
Bugün Çanakkale Boğazını gören dost düşman, dağlara resmedilmiş bir Mehmetçik ve altında da bir yazı okuyacaktır.
“ DUR YOLCU!
BİLMEDEN BASIP GEÇTİĞİN BU TOPRAK,
BİR DEVRİN BATTIĞI YERDİR ”
İşte oralar bir milletin kalbinin attığı yerdir. Tam 250.000 şehidimiz yatıyor orada!
Sorun Çanakkalelilere, hala geceleri tabur tabur mehmetciğin ayak seslerini duyduklarını söylerler insanın tüyleri diken diken olur. Sorun Çanakkalelilere, yağmur yağdığı zaman hâlâ toprak kokusu yerine etrafı kan kokusunun sardığını söylerler de insanın içi burkulur.
Ezineli Yahya Çavuş'un mütevazi şehitliğinin mezar taşı Çanakkale'yi özetler.
“ Bir kahraman takım ve Yahya Çavuş’tular,
Tam üç alayla burada gönülden vuruştular.
Düşman tümen sanırdı, bu şahane erleri,
Allah’ı arzuladılar, akşama kavuştular.”
Ruhları şad olsun.